cocuk-kalan-yetiskinler

Çocuk Kalan Yetişkinler

Çocuk Kalan Yetişkinler ve Baş etme Yöntemleri

Çocuk kalan yetişkinler ile hayatın birçok yerinde karşılaşmanız mümkün. Çeşitli etkenler dolayısıyla yetişkinler bazı durumlarda kendilerine yetişkin olarak tanımlamaktan kaçıyor ve çocuksu davranışlara sahip oluyor. Bu duruma neden olabilecek etkenler birbirinden farklı olduğu gibi yetişkinlerin çocuklu davranışlara sahip olması ve yetişkin sorumluluklarını almaktan kaçınması çeşitli problemleri de beraberinde getiriyor.

Çocuk kalan yetişkinler  profesyonel hayatta ciddi bir problem haline gelirken bu sorunun çözülmesi için öncelikle kişinin neden çocuk kalmak istediğini anlamak gerekiyor. Pek çok farklı sebep doğrultusunda meydana gelebilecek bir sorun olarak değerlendirmenin yanlış olmayacağı bu durum yetişkinlerin kendilerini çocuk olarak görmelerine yol açıyor. Olgun olmayan ve çocuklu yetişkinlerin pek çok farklı cinsel özelliği var.

Peter Pan Sendromu Neden Meydana Geliyor?

Peter Pan Sendromu yani çocuk kalan yetişkinler pek çok farklı sebep doğrultusunda gelişebilecek bir problem haline gelen ve son yıllarda oldukça sık şekilde görülen bir psikolojik rahatsızlık. Resmi bir zihinsel bozukluk olarak düşünülmeyen ancak yaygın bir vaka olan bu sendrom genelde aşırı miktarda koruyucu ebeveyndenkaynaklanıyor.Helikopter bir anne ya da ebeveyn çocukluk veya gençlik döneminde çocuğuna serbest gezme imkanı verir ve çok fazla övgü ile dikkat gösterirse bu durum ilerleyen zamanlarda çocuk kalan yetişkinler sendromu ile karşılaşmaya yol açabiliyor.

Peter Pan Sendromu özellikle erkeklerde görülse de çocuk kalan yetişkinler   yalnızca erkekler değil. Yapılan araştırmalar ve çalışmalar son yıllarda kadınların da bu problemiyle karşılaştıklarını gösteriyor. Bu doğrultuda sendromun üstesinden gelmek ve yetişkinliğin yetişkinliğin kabul etmesini sağlamak için izlenebilecek yollar birbirinden farklı olabiliyor. Öncelikle bu problemin kişinin hayatını ve etrafını ne seviyede etkilediğini ve neden böyle bir problem yaşadığını tespit etmek ve anlamak gerekiyor. Geliştirilmesi gereken tedavi sürecinin bu bilgiler ışığında geliştirilmesi ve mutlaka kişiye özel olarak planlanması da oldukça önemli. Aksi takdirde tedavi ile herhangi bir sonuç alınması zor bir ihtimal haline gelebileceği gibi problem daha ciddi bir hal de alabiliyor.

Çocuk Kalan Yetişkinler Nasıl Anlaşılır?

Yetişkinlerde çocukluk  belirli bir seviyeye kadar normal olarak ele alınsa da kişinin bazı belirtiler ile çocuk kalan yetişkin olarak adlandırılması mümkün. Bu noktada her insanın içerisinde bir çocuk olduğunu ve yeri geldiğinde çocuksu davranışlar yapmanın psikolojik açıdan sağlıklı olduğunu dile getirmek mümkünse fakat çocuk kalan yetişkinler olarak adlandırılan bu kişilerin yaptıkları davranışlar normal sayılmıyor.

Özellikle erkeklerde görülen ancak son yıllarda kadınların da yaşayabileceği bir problem haline gelen yetişkinlerde çocuksu davranışların çok yüksek miktarda olması çeşitli problemleri de beraberinde getiriyor. Bu probleme bağlı olarak meydana gelen belirtiler arasında;

  • Yetişkinlerin neredeyse her gün annesinden haberdar olmaları ve annesinin hayatına diğer herkesten daha fazla dahil olmaları yetişkinlerin çocuksu davranışların başında yer alıyor. Özellikle erkekler yetişkin bir insan olduklarında bile annesinden izin almak, kontrol altında kalmak ve annesi hakkında yoğun bir endişe duymak gibi problemler yaşıyor. Bu belirtiler çocuk kalan yetişkinlerin ve özellikle erkeklerin yaşadığı en belirgin belirtilerden biri.
  • Yetişkinlerin hayatta gerçekleştirmeleri gereken amaçları, çabaları daha ileriki zamanlara dair hayalleri ve başarılı olma arzuları bulunur. Ancak yetişkinlerde çocuksuluk  çalışmaya dair herhangi bir istek ve azimle sahip olmamak anlamına gelir. Kişi geleceğe dair herhangi bir plan yapmıyor, para kazanmaya ve maddi olarak özgürlük elde etmeye dair bir çaba göstermiyor ve bu konuda eleştirildiği takdirde saldırgan oluyorsa bu durum çocuk kalan bir yetişkin ile karşılaştığınız anlamına geliyor olabilir.
  • Yetişkinlerde çocuksu davranışlar arasında bulunan ve en belirgin davranışlardan bir diğeri ise uzun vadeli romantik ilişkiler kurmakta zorlanmaları. Oldukça ciddi bir problem olan bu sorun, kişilerin uzun süreli bir ilişki yürütmelerini imkansız hale getirirken çocuksu davranışlara sahip olan yetişkinler ile evlilik ilişkisi yaşayan kişilerin evlilikleri genellikle kısa süre içerisinde bitiyor. Dolayısıyla kararlı bir romantik ilişki sürdüremiyor olmak çocuk kalan yetişkinlerin anlaşılmasını sağlayan en önemli belirtilerden biri oluyor.

Çocuk Kalan Yetişkinlere Nasıl Davranmak Gerekiyor?

Her insan belirli bir çocukluk süreci Yaşar ardından ergenlik sürecine giriş yapar ve sonrasında yetişkinliğe evrilir. Elbette her insanın çocukluk döneminde yaptığı ve yetişkinlik zamanlarında düşündüğünde mutlu olduğu hareketleri vardır. Çocukluk döneminin kaygısızlığı, bu dönem mutlu olmanın çok daha kolay olması ve hayat sorumluluklarını almaya gerek olmaması çocukluk dönemine duyulan özlemin nedenleri arasında yer alır. Ancak çocukluk dönemine özlem duyuyor olmak sebebiyle bu dönemde yaşamaya çalışmak kesinlikle mantıklı olmadığı gibi yetişkinlik süreci için kabul edilebilecek bir davranışta değildir.

Çocuk Kalan Yetişkinlerin Yerine Sorumluluk Almayın!

Çocuksu davranışları bırakmak yetişkinler için bir zorunluluktur. Aksi halde yetişkinlerin sorumlulukları ve buna bağlı olarak yönetmeye çalıştıkları bir yetişkin hayatları olamaz. Eğer karşınızdaki kişi özellikle ilişki içerisinde olduğunuz partneriniz çocuk kalan bir yetişkin ise hayatının zindana dönebilir. Böyle bir insanla karşılaştığımız takdirde kısa süre içerisinde sorumluluklarını neredeyse hiçbirini yerine getirmediğini fark ediyor olabilirsiniz.

Bu gibi durumlarda partnerler genellikle çocuk gibi davranan partnerlerine sorumluluklarını da kendi üstlerine alır dolayısıyla 2 yetişkinin sorumluluğunu üstlenerek bir hayatı devam ettirmeye çalışır. Ancak çocuk kalan yetişkinlerin mutlaka terapi ile bu problemi aşmaları gerekir. Onların yerine sorumluluklarını yerine getiriyor olmanız tedavi süreci boyunca hiçbir olumlu yanıt vermemesine neden olacaktır.

Yazarlar

  • Anila ÇELİK Kimdir?

    1972 yılında Arnavutluk’ta doğdum. Çocukluğum Arnavutluk’un başkenti Tiran’da geçti. 1979-1988 yılları arasında “Tirane Private Elementary School, Tirane, Albanian” ve 1988-1994 yılları arasında “Tirane High School, Tirane, Albanian” da okudum. Arnavutluk-Türkiye arasında yapılan öğrenci-eğitim anlaşması gereği 1994 yılında Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ne Tıp Eğitimi almak için geldim. İlk dönem tıp fakültesinde okuduktan sonra kendi isteğimle Sağlıkçı Subay olmak için GATA Hemşirelik Yüksek Okuluna geçiş yaptım. 1998 yılında aynı okuldan sağlık teğmen olarak mezun oldum. 1998 yılının Ağustos ayında Sağlık Teğmen olarak mezun olduktan sonra ilk yarısı Ankara, ikinci yarısı Samsun olmak üzere 1998-1999 yılları arasında GATA’da Stajyer Sağlık Subay olarak görev yaptım. Mezun olduktan sonra GATA’da bir yıl süre ile acil servis hemşireliği, psikiyatri hemşireliği ve sahrada sıhhıye hizmetleri olmak üzere staj eğitimimi tamamladım. 1999 yılında Arnavutluk Milli Savunma Bakanlığı’nda Sağlık Üsteğmen olarak göreve başladım. 2000 yılına kadar Sağlık Üsteğmen olarak Arnavutluk Milli Savunma Bakanlığında Sağlık Hizmetleri Başkanlığında ve Tiran Asker Hastanesinde idari işlerde görev yaptım. Sonrasında görevlerimden istifa ettim ve evlenerek Türkiye’ye yerleştim. Uzun yıllar özel sağlık kuruluşlarında idari görevler aldım. Bu sürede diyaliz sertifikasyon eğitimi, kurum içi iletişim eğitimi, yönetici eğitimi, başhemşirelik eğitimi, acil yönetimi eğitimi, enfeksiyon yönetimi eğitimi, etkin liderlik eğitimi, stresin ve öfkenin etkin yönetimi eğitimi, çalışanlar arasında çatışmalar ve çözümler eğitimlerini aldım. Birçok kurumsal eğitim seminerine katıldım. 2011-2012 yılları arasında Amerika’da Pittsburgh FMC kliniklerinde misafir stajer olarak bulundum. Milli Eğitim Bakanlığı Onaylı Aile Danışmanıyım. Bireysel danışmanlık eğitimini tamamladıktan sonra Evlilik danışmanlığı, Aile ve Çift Danışmanlığı, İlişki Danışmanlığı, Şema Terapi Giriş Eğitimi, Çiftlerle Şema Terapi Eğitimi gibi alanımla ilgili birçok eğitime katıldım. Çiftlerle Şema Terapi Eğitimimi Eckhard Roediger’den aldım. Aile ve çift danışmanlığımı Duygu Odaklı ve Şema Terapi modeli üzerinden yapmaktayım. Evli ve 2 çocuk annesiyim. Ankara’da yaşamaktayım. İngilizce, İtalyanca, Arnavutça bilmekteyim. Ankara’da Doç.Dr. Cemil Çelik’in özel muayenehanesinde çift ve aile danışmanı olarak çalışmaktayım.

    Tüm yazılarını görüntüle
  • ?s=96&d=mm&r=g

İlgili Uzman Yazıları