Çocuklarda yemek ve beslenme sorunları ebeveynleri endişelendiren bir problemdir. Ebeveynler çocuklarının yeterince besin tüketmeleri için farklı yöntemlere başvursalar da bazı durumlarda çocuklar yemek yemeye karşı yeterince istekli olmazlar. Buna bağlı olarak çocuklar ve ebeveynler arasında beslenmeyle ilgili anlaşmazlıklar meydana gelebilir.

Çocuklarda Yemek ve Beslenme Sorunları

Çocuklarda yemek ve beslenme sorunları ebeveynleri endişelendiren bir problemdir. Ebeveynler çocuklarının yeterince besin tüketmeleri için farklı yöntemlere başvursalar da bazı durumlarda çocuklar yemek yemeye karşı yeterince istekli olmazlar. Buna bağlı olarak çocuklar ve ebeveynler arasında beslenmeyle ilgili anlaşmazlıklar meydana gelebilir.

Çocukların yemek yemeğe dair yeterli motivasyona sahip olmadıkları durumlarda ebeveynler genellikle bu duruma sinirlenir ve tepki gösterir. Ebeveynlerin yemek yemeyen çocuklarını şımarık olarak nitelendirmeleri ve çocuklarını tehditle ya da korkuyla yemek yemeye zorlamaları sürece katkı sağlamayacağı gibi, mantıklı da değildir.

Okul Öncesi Dönemdeki Çocuklar Yemek İçin Ayrılan Sürede Sıkılıyor

Çocukların yemek yemiyor olmalarına yol açabilecek nedenler birbirinden farklıdır ve çeşitlidir. Özellikle okul öncesi yaştaki çocuklarda söz konusu olan yemek yeme problemi çocukların sabırsız ve oturmayı sevmeyen bir süreçten geçiyor olmaları ile ilişkilidir. Okul öncesi çocuklar için yemek yeme süreci sıkıcı bir süreçtir. Çocuk yemek için oturması gereken süre zarfında ilgisini çeken birçok faktörle karşılaştığı için ilgisini yemekte tutmakta zorlanır. Okul öncesi çocukların yemek yerken etraflarındaki kişiler ile konuşmaya çalışmaları ya da yemek yerine masada bulunan başka eşyalarla ilgilenmeleri normaldir.

Çocukların gelişim çağına gelmesiyle birlikte yeterli kiloya sahip olmaları daha az kaloriye ihtiyaç duymalarına neden olabilir. Gelişim çağındaki bir çocuğun yemek yemeye dair isteksizliği daha az kaloriye ihtiyaç duymasıyla ilgilidir ve normal kabul edilir.

Beslenme Sorunları Çocuklarda Bağımsızlık Arayışının Göstergesi Olabilir

Çocuklarda yemek ve beslenme pek çok ebeveyni endişelendiren bir sorun olsa da çoğu zaman bu durumun çocuklarda bağımsızlık arayışının bir göstergesi olduğu görülür. Çocuklar yemek seçerek veya yemek yemeyi reddederek ebeveynlerinden bağımsız olduklarını göstermeye ve kanıtlamaya çalışıyorlar.

Çocukların yemek yemeyi reddettiğini gören ebeveynler genellikle sinirleniyor ve buna bağlı olarak çocuğa tepki gösteriyor. Bazı ebeveynlerde yemek yemeyi reddeden çocuğu cezalandırma gibi davranışlar da görülebiliyor. Çocuğun yemek yememesi sebebiyle cezalandırılması yemek yeme konusunda duyduğu isteksizliği arttırıyor, dolayısıyla cezalandırma yöntemi olumlu bir etki yaratmıyor.

Yemek yeme konusunda yeterince istekli olmayan bir çocuğun çevresinden yoğun bir baskı görmesi kendini stres altında hissetmesine neden oluyor. Etrafından baskı gören çocuk ters tepkiler veriyor ve yemek yememek için daha yoğun bir direnç göstermeye başlıyor.  “Yemek yemezsen büyüyemezsin” gibi söylemlerin çocukların yemek ile ilgili sorunlarını çözmek için hiçbir katkısı olmadığını da söylemek gerekiyor.

Yemek Yemeyen Çocuğu Cezalandırmak Olumlu Etki Yaratmıyor

Hiçbir ebeveyn çocuğunun aç kalmasını istemez. Bu sebeple çocuğun beslenme sorunları ebeveynleri endişelendirir, korkutur ve büyük tepkiler vermelerine yol açar.

Gelişme çağında olan her çocuğun gelişme için gösterdiği istikrar ve bu süreçte yaşadıkları birbirinden farklıdır.  Hiçbir çocuk birbirine benzemediği gibi, çocukların bağımsızlıklarını nasıl gösterdikleri de bireysel bir durumdur.

Çocukların büyük bir çoğunluğu bağımsızlıklarını göstermek için yemekten uzaklaşır ve aileleri tarafından baskı ile yemek yedirme çalışmaları yalnızca olumsuz etki yaratır. Yemek yemediği için çocuğu cezalandırmak, öfkelenmek ve sinirli davranışlar sergilemek çocuğun da size tepki vermesine yol açabilir. Çocuğun yemek yememe konusunda istikrarını sürdürmesi adına ceza gibi yöntemlerden kaçınmak gerekir.

Çocuklarda beslenme sorunları doğrultusunda ebeveynler büyük tepkiler veriyorsa ya da cezalandırma yöntemine gidiyorsa çocuk bağımsızlık savaşını kazandığını düşünmeye başlar. Ebeveynden görülen tepki bir lütuf gibi gelir ve şampiyonluğunu kutlamak için yemek yememeye ve ebeveynlerini kızdırmaya devam etmeye daha istekli olur.

Ebeveynlerin çocukların beslenme ihtiyacını karşılamak için kızması, öfkelenmesi ya da ceza vermesi problemi ortadan kaldırmaz. Bunun yerine çocukların neden beslenmeye karşı isteksiz olduklarını anlamak ve buna yönelik önlemler almak daha doğru olur.

Yeme Problemleri Anne ve Babanın Tutumu ile Aşılabilir

Beslenme bozukluğu ciddi bir problem olsa da anne ve babanın tutum ve davranışları ile çözülebilir. Eğer çocuğunuz yemeğe karşı problemli bir tutum geliştirdiyse uygulamanız gereken davranışlar arasında;

  • Çocukların büyüme çağında geliştirdikleri ilk yetenek taklittir. Çocuk çok uzun bir süre anne ve babayı izler, örnek alır ve taklit eder. Eğer çocuğun yemek yeme düzeninin değişmesi gerektiğini düşünüyorsanız, öncelikle kendi düzeninizi değiştirmelisiniz. Ebeveynler tarafından tercih edilen sağlıklı yemekler çocuğun yemek konusunda seçici davranmasına engel olabilir ya da bu konudaki problemin aşılmasına yardımcı olabilir.
  • Ebeveynlerin yemek konusunda yaptıkları en büyük hata belirli bir düzen oturtmamış olmaktır. Çocuklar televizyon ya da telefon karşısında yemek yememelidir. Bunun yerine her gün aynı saatte yemek yemeye ve aile bireylerinin tamamının aynı anda sofraya oturmasına özen göstermek gerekir.
  • Çocuklar yemek yemeye direndiklerinde saatlerce sofrada oyalanmaya meyil gösterebilirler. Sofrada geçirilen zaman ebeveynler tarafından kısıtlanırsa bu soruna bir çözüm getirilebilir. Yemek süresi 1 saat ile sınırlıysa sürenin sonunda herkes masadan kalkmalıdır. Böylelikle çocuk yemek için ayrılan süreyi anlar ve bu süre zarfında yemeğini yemeye daha hevesli olur.
  • Çocuklarda yemek sorunlarını gidermek farklı çeşitler sunmak önerilir. Tabağında birden farklı seçenek sunmak çocuğun hangi yemeği yemek istediğinde karar vermesine yardımcı olur. Birden farklı seçenek sunmak bireysellik konusunda da kendini daha başarılı hissetmesini sağlar.

Özetle davranışlarınızı değiştirerek çocuğunuzun beslenme problemlerini aşmasına katkı sağlayabilirsiniz. Aldığınız önlemlere rağmen problem devam ediyorsa çocuklarda beslenme bozukluğu tedavisi için uzman bir doktora danışmalısınız.

Yazarlar

  • Anila ÇELİK Kimdir?

    1972 yılında Arnavutluk’ta doğdum. Çocukluğum Arnavutluk’un başkenti Tiran’da geçti. 1979-1988 yılları arasında “Tirane Private Elementary School, Tirane, Albanian” ve 1988-1994 yılları arasında “Tirane High School, Tirane, Albanian” da okudum. Arnavutluk-Türkiye arasında yapılan öğrenci-eğitim anlaşması gereği 1994 yılında Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ne Tıp Eğitimi almak için geldim. İlk dönem tıp fakültesinde okuduktan sonra kendi isteğimle Sağlıkçı Subay olmak için GATA Hemşirelik Yüksek Okuluna geçiş yaptım. 1998 yılında aynı okuldan sağlık teğmen olarak mezun oldum. 1998 yılının Ağustos ayında Sağlık Teğmen olarak mezun olduktan sonra ilk yarısı Ankara, ikinci yarısı Samsun olmak üzere 1998-1999 yılları arasında GATA’da Stajyer Sağlık Subay olarak görev yaptım. Mezun olduktan sonra GATA’da bir yıl süre ile acil servis hemşireliği, psikiyatri hemşireliği ve sahrada sıhhıye hizmetleri olmak üzere staj eğitimimi tamamladım. 1999 yılında Arnavutluk Milli Savunma Bakanlığı’nda Sağlık Üsteğmen olarak göreve başladım. 2000 yılına kadar Sağlık Üsteğmen olarak Arnavutluk Milli Savunma Bakanlığında Sağlık Hizmetleri Başkanlığında ve Tiran Asker Hastanesinde idari işlerde görev yaptım. Sonrasında görevlerimden istifa ettim ve evlenerek Türkiye’ye yerleştim. Uzun yıllar özel sağlık kuruluşlarında idari görevler aldım. Bu sürede diyaliz sertifikasyon eğitimi, kurum içi iletişim eğitimi, yönetici eğitimi, başhemşirelik eğitimi, acil yönetimi eğitimi, enfeksiyon yönetimi eğitimi, etkin liderlik eğitimi, stresin ve öfkenin etkin yönetimi eğitimi, çalışanlar arasında çatışmalar ve çözümler eğitimlerini aldım. Birçok kurumsal eğitim seminerine katıldım. 2011-2012 yılları arasında Amerika’da Pittsburgh FMC kliniklerinde misafir stajer olarak bulundum. Milli Eğitim Bakanlığı Onaylı Aile Danışmanıyım. Bireysel danışmanlık eğitimini tamamladıktan sonra Evlilik danışmanlığı, Aile ve Çift Danışmanlığı, İlişki Danışmanlığı, Şema Terapi Giriş Eğitimi, Çiftlerle Şema Terapi Eğitimi gibi alanımla ilgili birçok eğitime katıldım. Çiftlerle Şema Terapi Eğitimimi Eckhard Roediger’den aldım. Aile ve çift danışmanlığımı Duygu Odaklı ve Şema Terapi modeli üzerinden yapmaktayım. Evli ve 2 çocuk annesiyim. Ankara’da yaşamaktayım. İngilizce, İtalyanca, Arnavutça bilmekteyim. Ankara’da Doç.Dr. Cemil Çelik’in özel muayenehanesinde çift ve aile danışmanı olarak çalışmaktayım.

    Tüm yazılarını görüntüle
  • ?s=96&d=mm&r=g

İlgili Uzman Yazıları